Bu yanlıştan dönülmeli!

Konuşmasının büyük bölümünü ilimizde ve çevre illerde yaşanan deprem felaketine ayıran Atay, “Geçtiğimiz 6 şubat sabah 04.17’de gerçekleşen ve 11 ilimizi derinden etkileyen şiddetli depremler ile uyandık. Uzmanlar tarafından, asrın felaketi olarak nitelendirilen bu büyük afet, ilk şokun ardından 9 saat sonra meydana gelen ikinci deprem ile birlikte etkisini daha da büyüttü. Haberi alır almaz, memleketimiz ve seçim bölgemiz Gaziantep’e hareket ettik. İkinci deprem esnasında Nurdağı ilçemizdeydik. Gördüğümüz manzara korkunç, insanlar panik içerisinde, canlarımız enkaz altında, devlet bütün birimleri ile teyakkuz halinde idi. Fakat ne acı ki; depremin ilk saatlerinden itibaren, itibar cellatları, iftiracılar ve siyasi rant peşinde koşan insan müsveddeleri de iş başındaydı. İnsanların acıları üzerinden siyasi kazanım peşine düşen namertleri de ibretle seyrettik. Türkiye, devleti ve milleti ile tek yürek olmuş, bölgeye akın ediyordu. Hava şartları ve otoyollarındaki hasarlar nedeni ile bütün trafik, eski yol diye tabir edilen devlet yollarından sağlanmak zorunda kalmıştır. Deprem bölgesinden çıkmaya çalışan depremzedeler, deprem bölgesine ulaşmaya çalışan yardım ekipleri ve yardım severlerin sebebi ile oluşan yoğun trafik gecikmelere sebep olsa da herkes canla başla mücadele halindeydi. Buna bizzat Nurdağı ve İslahiye bölgelerinde şahitlik ettik. Devletimiz, duyarlı vatandaşlarımız, teşkilatlarımız ve ülkü ocaklarımız hemen harekete geçmiş ve bölgeye yardım ulaştırma seferberliği başlamıştı. bu faaliyetlerde emeği geçen, devletimizin kurum ve kuruluşlarına, belediyelere, sivil toplum kuruluşlarına ve bütün vatandaşlarımıza memleketim Gaziantep ve teşkilatım adına teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.   MHP TEŞKİLATLARI VE ÜLKÜ OCAKLARI HIZLA SAHAYA İNDİ MHP ve Ülkü Ocaklarının süratle sahaya indiğini belirten Atay, “İş makineleri, arama kurtarma ekipleri ve insani yardım malzemeleri yüklü yüzlerce tır, bölgeye ivedilikle sevk edildi. AFAD ekipleri ile hızlı bir koordinasyon oluşturularak devletimizin kurumlarının öncülüğünde ekiplerimiz müdahaleye süratle başladı. Liderimiz sayın devlet bahçelinin talimatı doğrultusunda, MHP ve Ülkü Ocakları bölgede ivedi bir şekilde koordinasyon merkezleri oluşturarak, depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştu. Son ihtiyaç sahibinin de ihtiyacı giderilene kadar bu çalışmalar devam edecek. 14 milyon insanımızın yaşadığı deprem bölgesinde, on binlerce vatandaşımızı kaybettik, on binlerce vatandaşımız yaralı olarak kurtarıldı. Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bu yarayı inşallah hep birlikte saracağız.” Şeklindeki sözleri ile MHP ve Ülkü Ocakları’nın saha çalışmaları hakkında bilgi verdi.   DAYANIŞMA İLE İYİLEŞECEĞİZ Deprem felaketi sonrası izlenmesi gereken ekonomik ve sosyal politikalar hakkında önerilerini sıralayan Atay, “Biliyoruz ki bu yaraların sarılması ve iyileştirilmesi ancak özel sektör ve kamunun koordinasyonu ve dayanışması ile mümkün olacaktır. Deprem felaketinin hasar verdiği il merkezlerinden, Gaziantep nispeten diğer ille merkezlerine göre daha az hasarla çıkmıştır. Gaziantep ticaret odası bölgesel yeniden yapılanma merkezi kurarak, şehrimizin ekonomik altyapısını, depremden etkilenen diğer illerdeki ekonomik faaliyetlerin devamlılığını desteklemek amacıyla harekete geçmiştir. Bu örnek bir faaliyettir ve büyük felaketi tek başına telafi etmekten tabiki uzaktır. Devletimizin atması gereken adımlar vardır ve bu adımların atılacağından hiç şüphemiz yoktur. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın ve vergi mükelleflerinin, deprem öncesi dönemlere ilişkin tahakkuk etmiş, vadesi geçmiş veya depremden önceki dönemlere ait olup, vadesi gelmemiş vergi borçları terkin edilmelidir. Deprem bölgesi dışında bulunan şirketlerin, depremzede kişi ve işletmelerden olan alacakları, vergi usul kanununa göre değersiz alacak sayılmalı, alacaklı işletmeler, alacaklarını zarar kayıt ederek gelir ve kurumlar vergisi matrahlarından mahsup edebilmelidir. Hesapladıkları KDV’leri, indirilecek KDV olarak düzeltmek suretiyle, bu alacaklar vergi yükünden arındırılabilmelidir. Deprem konutlarının inşası ve yeniden inşa işlerine KDV istisnası getirilmeli. Depremde yıkılan binaların yeniden inşası aynı zamanda, kalıcı konut yapımı kapsamında TOKİ, Emlak Konut, belediyeler ve diğer kamu kuruluşlarına yapılacak teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmeli, ayrıca kendi binalarını ve iş yerlerini bu kapsamda yaptırmak isteyen vatandaşlara da bu inşaatlarla sınırlı olmak üzere yapacakları her türlü mal ve hizmetler ile depremde hasar gören makine ve teçhizatların yerini alacak, makine ve teçhizatlar da KDV’den istisna tutulmalıdır. Eğer bu makineler ithal ediliyorsa, gümrük vergisinden muaf tutularak bürokratik süreç hızlandırılmalıdır. Depremzede mükelleflere sermaye sağlamak üzere KDV ve vergi iade alacakları, ivedilikle ödenmeli, metal sektörü KDV tevkifat yükümlüğünün kaldırılması gerekmektedir” şeklinde devam etti.   GAZİANTEP KAPSAMA ALINMALI YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ Türkiye Bankalar Birliği’nin Deprem Bölgesini kapsayan illerde, şirketler ve gerçek kişilerin kredi geri ödemelerini 6 ay süre ile ertelenmesi yönündeki tavsiye kararının, Gaziantep il merkezinin istisna tutulmasına değinen Atay;“Bilindiği üzere Türkiye Bankalar Birliği depremin bölge ekonomisine yol açtığı, olumsuz etkilere maruz kalan ve ödeme güçlüğü içerisinde bulunan müşterilerin, talepleri halinde vadesi gelmiş borçların 6 ay ötelenmesi kararı alınmıştır. Ancak bu ötelemede Gaziantep’in şehir merkezi istisna tutulmuştur. Bu hususun düzeltilmesi ve Gaziantep’teki işletmelerinde kredi ödemelerinin, 6 ay ötelenmesi bir gerekliliktir. Talep edilen vergi düzenlemeleri ve finansman desteklerinin kapsamını sadece üretim işletmeleri değil sağlık, turizm ve organizasyon gibi alanları da içine alan hizmet sektörünü kapsamalıdır. Yeni yatırımlar için kurumlar vergisi indirim oranı yüzde yüz olmalı, ayrıca yatırım destek fonu oluşturulmalıdır. Bölgeye yönelik yapılacak desteklerde, mal ve hizmet tedarikinde mümkün mertebe, deprem bölgesindeki işletmelere öncelik verilmesi gerekmektedir. Türkiye ihracatının yaklaşık %9 unu gerçekleştiren, dış ticarette kilit öneme sahip İskenderun limanının, zarar görmesi nedeniyle, işler mersin limanına kaymıştır, 28 şubata kadar konteyner ardiye ücretinin yansıtılmaması kararı alınmış olup, bu sürenin uzatılması gerektiği düşüncesindeyiz. Deprem nedeniyle oluşan iç göçün en aza indirilmesi yönünde sosyal politikalar oluşturulmalı, deprem nedeniyle işsiz kalan çalışanların yeniden istihdamını kolaylaştırmak için işverene yönelik sigorta pirim ve vergi teşvikleri yeniden düzenlenmelidir. Depremden zarar görenlere yapılan yardım ve veraset intikali vergiden istisna edilmelidir. Cumhurbaşkanı kararı ile emniyet hizmetleri sınıfı mensupları yer değiştirme yönetmeliği düzenlenerek, emniyet teşkilatı için Gaziantep ve Kahramanmaraş şark hizmeti sayılacak bölgeler kapsamına alınmıştır. Bu uygulama çok yerinde olup Kilis ilimizin de bu kapsama alınması gerekmektedir. Aynı uygulama jandarma teşkilatı tarafından da hayata geçirilmesi bir gerekliliktir. Gaziantep adliyesinin hakim ve savcı ihtiyacı ivedilikle giderilmeli, buraya atanacak personelin özendirici sosyal haklar ve ücretlerle çalışması sağlanmalıdır. Sağlık bakanlığı bölgede hizmet veren hekimler ve sağlık çalışanları için özendirici maaş ayarlaması yapılmalıdır. Bu uygulama bölgedeki kamu çalışanlarının tamamını kapsaması şeklinde yapılacak bir düzenleme de bir beklentidir. Gaziantep, yaklaşık 11 milyar dolar yıllık ihracatı ve üretim çeşitliliğiyle, bölgenin en önemli ekonomi merkezlerinden birisi konumundadır. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremden Gaziantep iş dünyası da, olumsuz etkilenmiştir. Bu zor günlerin altından kalkabilmek için bölgemizin ve ülkemizin daha fazla üretmesi, ekonomimize katkı sağlayacak yeni iş alanlarına imkan tanıması gerekmektedir. Bu doğrultuda; bölge ekonomisinin tekrar canlanması ve yeni istihdam alanlarının oluşturulabilmesi için yeni yatırımların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Halihazırda yatırım teşvik mevzuatına göre 3. Bölgede yer alan Gaziantep merkezinin 4. Bölge destekleri kapsamına alınması, buna bağlı olarak Gaziantep OSB’nin, 5. Bölge ve ilçe OSB’lerinin 6. Bölge desteklerinden yararlanmaları bölgemizin yatırımlarına hız katacaktır” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi **   VAKFIN KURULUŞ KANUNUNU DESTEKLİYORUZ Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı’nın kuruluş Kanununa desteklerini dile getiren ATAY; “Anayasamızın 63. Maddesine göre devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük gereği, kültür ve turizm bakanlığı ülkemizde kültür varlıklarının arkeolojik çalışmalar ve kazılarla açığa çıkarma ve kültürel mirası korumakla görevlidir. Bu görevlerin yerine getirilmesi aşamasında vakıf statüsünün bir takım avantajlar barındırması sebebi ile vakfın kuruluşunun faydalı olacağına inanıyoruz. Gaziantep ve çevresi insanın uygarlık öyküsünün büyük kısmının yazıldığı ve yazılmaya devam ettiği coğrafyadır. Uygarlığın birçok aşamasının yaşandığı bu kadim topraklarda, unutulan geçmiş 1600”lü yıllar ile beraber batı dünyasının dikkatini çekti. Birçok insan ve grup 400 yıldır bu coğrafyada insan öyküsünün kayıp parçalarını, yazılı kaynaklardan, arkeolojik kazılardan elde etti. Çeşitli verilerde araştırılmaya devam ediyor. Artarak devam eden bu çalışmalarda her geçen gün uygarlığın gelişim aşamaları parça parça gün yüzüne çıkarılıyor. Bu sebeple arkeoloji ve kültürel miras vakfının Gaziantep merkezli kurulmasının yerinde olduğu ve bu vakfın katkılarıyla, sadece Gaziantep değil bölgemizde bulunan diğer şehirlerdeki kültürel mirasa da sahip çıkılacağı inancındayız. Vakfın kuruluş kanununu destekliyor ve bu kanunda emeği geçen başta turizm ve kültür bakanlığı olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Vakfın bölgemize ve devletimize hayırlı olmasını diliyor, yüce meclisimizi saygıyla selamlıyorum” sözleri ile konuşmasını tamamladı.BÜLTEN