deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler

Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

FETULLAHÇI TERÖRİSTLERE BİK NASIL KAYNAK SAĞLADI?

GÜNDEM 29.06.2019 - 13:35, Güncelleme: 12.01.2023 - 07:33 6846+ kez okundu.
 

FETULLAHÇI TERÖRİSTLERE BİK NASIL KAYNAK SAĞLADI?

Basın İlan Kurumunda ki FETÖ’cülerin temizlenememesi kamu vicdanının kanayan yarası olmaya devam ediyor. BİK içerisinde yuvalanan FETÖ’cülere yönelik acilen dur denmesi isteniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın terör örgütüne yönelik BİK’te mevcut bulunan FETÖ yanlısı isimlerle ilgili kamu vicdanını rahatlatması bekleniliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terör örgütlerine yönelik mücadelesi takdir görüyor.

Basın İlan Kurumunda ki FETÖ’cülerin temizlenememesi kamu vicdanının kanayan yarası olmaya devam ediyor. BİK içerisinde yuvalanan FETÖ’cülere yönelik acilen dur denmesi isteniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın terör örgütüne yönelik BİK’te mevcut bulunan FETÖ yanlısı isimlerle ilgili kamu vicdanını rahatlatması bekleniliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terör örgütlerine yönelik mücadelesi takdir görüyor. ÇİMEN NEDEN GÖREVDEN ALINDI? Basın İlan Kurumu yönetimi Fetullahçı Terör Örgütünün15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında FETÖ bağlantılarıyla gündemden düşmedi. Fetullahçı Terör Örgütüne dolaylı yollarla para aktaran Basın İlan Kurumu yönetiminden bazı isimler defalarca haber oldu ama haklarında çoğu kez herhangi bir işlem başlatılmadı. BİK çalışan Nail Duran 35 yılı dolduktan sonra emekli oldu. Duran tazminatlarını aldıktan sonra tekrara kurumu tehdit ederek kurumda danışman olarak çalışıyor. BİK Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Arslan ise terör örgütü üyeliğinden yargılanan Alaattin Kaya’nın sağ kolu olduğu iddialar arasında. Diğer yandan Fetullahçı Terör Örgütüne karşı mücadele vermiş bazı isimler ise Basın İlan Kurumunda hedef tahtasına konuldu. BİK Gaziantep Şube Müdürü Ömer Serdar Çimen akıl almaz şekilde kurum yönetimi tarafından görevden alındı. Devletinin her zaman yanında yer alan Çimen başarılı çalışmalarıyla dikkat çekmişti. Çimen’in Ak Parti’de Diyarbakır’da belediye başkan adayı olması, bir dönem ise il başkan yardımcılığı görevinde bulunmasından kaynaklı olarak BİK üst yönetimi tarafından görevden alındığı iddia edilmişti. Fetullahçı teröristlerle Basın İlan Kurumu arasında ki ilişkin deşifre edilerek bir an önce suçluların sanık sandalyesine çıkarılmaları isteniyor. Basın İlan Kurumu Gaziantep Şube Müdürlüğüne ise Ali Nuhoğlu atandı. FETULLAHÇI TERÖRİSTLERE PARA NASIL PARA AKTARILDI? Basın İlan Kurumu (BİK), resmi ilanlar ile kamu kurum kuruluşlarına ait reklamların, gazete ve dergilerde yayınlanmasına aracılık ediyor. BİK, gazete ve dergileri, dönemsel veya şikâyete bağlı olarak mevzuat ve Basın Ahlak Esasları kapsamında denetliyor. FETÖ çatı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Alaaddin Kaya ve FETÖ'den firari Hakan Şükür ile çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Ayrıca, Karaca'nın oğlunu yüzde 68 bursla, FETÖ'nün okulunda okuttuğu, oğlunu 17-25 Aralık'tan sonra da bu okulda okuttuğu belgelenmişti. BİK'in, FETÖ’nün Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere çok sayıda gazetesine 17-25 Aralık'tan sonra da resmi ilan parası verdiği ortaya çıktı. BİK Genel Müdürü Yakup Karaca ve Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin'in, FETÖ çatı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Alaaddin Kaya'nın gazetelerine 17/25 Aralık’tan sonra 3 milyon 400 bin lira aktarılmasına göz yumdukları belirtildi. Para aktarma işleminin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da devam ettiği iddia edildi. Basın İlan Kurumu kaynaklarından alınan bilgiye göre, Alaaddin Kaya'nın hapiste olmasına rağmen BİK üzerinde etki sahibi olduğu, Kaya’nın hala resmi ilan geliri elde eden 11 gazetesinin bulunduğu, bunların da Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere yurt geneline yayıldığı ve sahte tirajlarla devletten para sızdırdığı iddia edildi. BİK YÖNETİMİ ÜZERİNİ KAPATTI BİK çalışanlarının bir bölümü, bu bilgileri o dönem devletin üst düzey yetkililerine aktarmak üzere harekete geçti, ancak "gizli bir el" Basın İlan Kurumu yöneticilerini korumaya aldı. İhbar edilen bilgiler işleme koyulmazken, bu bilgiler Basın İlan Kurumu yetkililerine iletildi. Böylece Kaya’nın gazetesinin ilanının sessizce kesilmesi sağlandı. Devletin kasasındaki milyonların aktarıldığı Kaya’nın gazeteleri, Ankara’da yayınlanan ama kimsenin adını bilmediği Belde ve Olay isimli gazeteler... Kaya tarafından Zaman’ın 28 Şubat’ta kapatılma ihtimaline karşı 1998’de gizlice kurulan Belde ve Olay gazeteleri, uzun bir dönem boyunca naylon gazete işlevi gördü. Bayilerde kimsenin görmediği bu gazeteler gerçekte basılmıyor, dağıtılmıyor ve satılmıyordu. Ancak basılıyor, dağıtılıyor ve satılıyormuş gibi gösterilerek yıllarca resmi ilan paraları bu gazetelere aktarıldı. Kaya’nın hesabına her yıl devletten yaklaşık 2’şer milyon lira aktarıldı. Kaya’nın naylon gazeteleriyle ilgili iddialar ayyuka çıkınca 2012 yılında Belde ve Olay gazetelerine Basın İlan Kurumu tarafından "sözde" baskı ve tiraj denetimi yapıldı. Ancak denetim sırasında, Kaya’nın göstermelik bir matbaa makinesi koyduğu, gazetelerini burada basıyormuş gibi yaptığı ortaya çıktı. Denetim ekibi, kuruma bildirilen tirajdaki kadar gazetenin basılmasını isteyince Kaya’nın yaptıkları ortaya çıktı. 1000 adet gazeteyi bile basamayan matbaa patladı. Çevre matbaalarda zar zor basılan gazetelerin de sabah saatlerinde hurda kâğıt olarak satıldığı tespit edildi. Kaya’nın gazetelerinin her şeyi sahte çıkmış ve tutanak altına alınmıştı, ancak devreye giren Basın İlan Kurumu yönetimi, bu tutanaklara müdahale etti. Hazırlanan tutanakla, tüm bu olanlar yaşanmamış, Kaya’nın gazeteleri normalmiş gibi gösterildi. Kaya’nın patlayan matbaasını ve ortaya çıkanları ise BİK yönetimi kapattı. GAZETELERİNİN ADINI DEĞİŞTİRİP GİZLENDİ Kaya, Belde ve Olay gazetelerinin naylon olduğu ortaya çıkınca, Mayıs 2014’te iki gazeteyi birleştirip adını "Yedigün" yaptı. Masrafları daha da azalan Kaya, tek gazete üzerinden aynı parayı BİK'ten almaya devam etti. Sırtını Yakup Karaca, Cem Elçin gibi isimlere dayayan Kaya; dershane krizi, MİT krizi hatta 17/25 Aralık Darbe Girişimi’nden sonra bile devlettin kasasından para almaya devam etti. Resmi ilan kasasının başındaki en yetkili isimler Yakup Karaca, Cem Elçin ve İdris Armağan Çam, Kaya’nın parasının günü gününe ödenmesini sağladı. Kaya’nın gazetelerine 5 yılda ödenen 10 küsur milyon liranın 3 milyon 400 bin lirasının 17/25 Aralık’tan sonra aktarıldığı belirlendi. Kaya’yı ise, 2008’den beri Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı olan Adnan Ertem, 2010 yılında Genel Müdür Yardımcısı olan Yakup Karaca ve Cem Elçin'i görevde tutmaya devam etti. Bu arada Kaya, gazetesini ve birtakım malvarlıklarını Dursun Erkılıç ve Emin Özcan’a devretti. Ancak Dursun Erkılıç, Kaya’nın bir çalışanı olduğu için, bu satışın formaliteden öte bir durum olmadığını düşündürdü. Öte yandan, Kaya, 17/25 Aralık öncesinde patlak veren dershaneler krizi öncesinde Fehmi Koru ile Pensilvanya’ya gidip Gülen ile görüşen iki isimden birisiydi. Koru ve Kaya, Gülen’in bizzat kaleme aldığı mektubu Türkiye’ye getirmiş, dershanelerin kapatılmaması gerektiği yönünde mesajlar yer alan mektup uzun süre tartışılmıştı. O dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan, Gülen cemaatinden kendisine ıslak imzalı bir mektup gönderildiğini açıklamıştı. Dursun Erkılıç ise, bu "mektup" olayını, Kaya'nın gazetesi Belde'de imzasıyla haberleştirmişti. KAYA YAKALANMADAN 1 GÜN ÖNCE NE OLDU? BİK, kurum çalışanlarının ilan yolsuzluğuna ve FETÖ’cü yapılanmaya ilişkin bilgileri sızdırmaması için bilgisayarları olağanüstü titizlikle takip etmeye de başlarken Genel Müdür Yakup Karaca ve Cem Elçin tarafından çalışanların tehdit edildiğini ileri sürdü. Eğitimli ve konuya hakim kişiler kurumda pasif görevlere yönlendirilirken, yakın takibe alındı. Genel Müdür Yakup Karaca'nın kuruma, KPSS’siz olarak pek çok ismi aldığı görüldü. Bu bilgilere vakıf olanlar ise, kurum yöneticilerini korumaya aldı. Kurum yöneticileri, Kaya yakalanmadan 1 gün önce 18 Ağustos 2016 tarihinde tedbir olarak Kaya'nın gizli sahibi olduğu Yedigün gazetesinin ilanını kesti. (18 Ağustos 2016 tarih ve 2016/194 sayılı Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü kararı.) FETÖ'nün önemli isimlerinden biri olan Basın İlan Kurumu eski Yönetim Kurulu üyesi ve Zaman Gazetesi eski imtiyaz sahibi Kaya, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu kararından 1 gün sonra 19 Ağustos’ta Balıkesir’in Edremit ilçesinde yakalandı! Ayrıca, Kaya'nın, gazeteyi satıp kaçmasına da göz yumulduğu ifade edildi. Kaya'nın firardayken bile BİK'ten para gelmeye devam ettiği belirtildi. Kaya’nın paralel yapının elebaşlarından olduğu gerçeği güçlü bir şekilde dillendirilince Kaya, gazetelerini satıp yurtdışına kaçmayı planladı. Kaya, gazetesi Yedigün’ü milyonlarca liraya satarak kayıplara karıştı. Basın İlan Kurumu’nun bilgisi dahilinde gerçekleşen bu satış ve kaçış olayı BİK Genel Müdürü Yakup Karaca, Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin, Genel Müdürün kara kutusu ve Özel Kalemi Ufuk Bal, Bal’ın yardımcısı ve bacanağı Yunus Ateş, Muhasebe Müdürü Furkan Demircioğlu ile BİK İlan Hizmetleri Müdürü İdris Armağan Çam tarafından MASAK başta olmak üzere devletin ilgili birimlerine bildirilmedi. KAFA KARIŞTIRAN SORULAR Devletin resmi ilanlarının gazetelerde yayınlanmasını sağlayan Basın İlan Kurumu, valiliklerle birlikte yılda 550 milyon lirayı basına aktarıyor. Acaba bu paranın ne kadarı FETÖ’nün "gizli" gazetelerine gitti? Bilindiği kadarıyla sadece Kaya’nın 11 adet gizli naylon gazetesi vardı. Bunları BİK bilmiyor muydu, yoksa görmezden mi geliyordu? Ayrıca liyakate bakılmaksızın, BİK'te yeterince eğitimli olmayan insanların üst yönetici olması da dikkat çekiyordu. Basın İlan Kurumu (BİK), resmi ilanlar ile kamu kurum kuruluşlarına ait reklamların, gazete ve dergilerde yayınlanmasına aracılık ediyor. BİK, gazete ve dergileri, dönemsel veya şikâyete bağlı olarak mevzuat ve Basın Ahlak Esasları kapsamında denetliyor. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Basın İlan Kurumu'nun ilahiyatçı Genel Müdürü Yakup Karaca'nın, personeline, sokağa çıkmama talimatı verdiği ifade edildi. Genel Müdür Yakup Karaca’nın talimatıyla 15 Temmuz gecesi Basın İlan Kurumu personeline bir SMS mesajın atıldığı iddia edilirken, mesajda Yakup Karaca’nın onayı ve talimatıyla Basın İlan Kurumu İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker’in personelini işe gelmemesi yönünde uyardığı belirtildi. İŞTE O MESAJ Üst düzey yetkililerin FETÖ’yle irtibatı ve iltisakı tespit edildiği halde FETÖ’den hiçbir üst düzey yetkilinin görevden alınmadığı tek kamu kurumu olan Basın İlan Kurumu’nda FETÖ Borsası kurulduğu iddia edildi. Açıköğretim mezunu, FETÖ firarileriyle samimi resimleri olan Cem Elçin gibi kişilerin makam araçlarıyla gezip üst düzey yönetici yapıldığı, üniversite mezunu olmayan Mehtap Uğur gibi isimlerin teftişten sorumlu yönetici yapıldığı Basın İlan Kurumu’nda, FETÖ’cü üst düzey yetkililerin özenle korunduğunu ispatlayan yeni bir bilgi daha ortaya çıktı. İstanbul medyasının milyonlarca liralık resmi ilan trafiğini yöneten Basın İlan Kurumu İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker’in, Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzey görev yapan oğlu ve gelini Nermin Köşker'in, FETÖ bağlantısı nedeniyle görevden alındığını ve görevleri gereği Londra’da bulunan ikilinin yakalanarak yargılanma endişesiyle Türkiye’ye giriş yapmayarak Londra’ya yerleştiğini duyurmuştu. İddiaya göre, bu bilgi baba Mehmet Köşker’in bulunduğu makamın olumsuz etkilenmemesi için herkesten gizlendi. MEHMET KÖŞKERLE İLGİLİ SORU İŞARETLERİ Basın İlan Kurumu’nu örümcek ağı gibi saran FETÖ’cüler dur durmak bilmiyorlar. Kurumda üst üste bu konuyla ilgili olarak yaşanan olayların üzerine yeni bir skandal ortaya çıktı. Basın İlan Kurumu İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker oğlu ile gelini İçişleri Bakanlığı bünyesindeyken 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından görevlerinden ihraç edildiler. Oğul ve gelin yargılanma korkusu ile İngiltere’ye kaçarken BİK İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker ise görevine halen devam ediyor. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile tüm yetkililerin bu skandal olayla ilgili olarak acilen çalışma başlatması kamuoyu tarafından bekleniliyor. KİM, NİÇİN VE NEDEN KORUYOR? İçişleri Bakanlığı bünyesinde görev yaparken 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından görevden alınan karı ve koca Basın İlan Kurumunun İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker’in oğlu ve gelini çıktı. Basın İlan Kurumu’nda yıllardır örümcek ağı gibi hareket eden FETÖ’cüler tartışma konusu olurken, ortaya çıkan bu son skandal yaşananların tuzu biberi oldu. FETÖ Çatı Davasının önemli sanıkları arasında yer alan BİK eski Yönetim Kurulu Üyesi Alaaddin Kaya, kurum içerisinde FETÖ bağlantılı onlarca olayın aydınlatılmasında önemli rol oynamıştı. Çatı davası devam ederken BİK içerisinde ki FETÖ’cü teşkilatlanma defalarca haberlere konu oldu. Basın İlan Kurumu içerisinde ki ihanetçi guruba yönelik herhangi bir adım atılmazken yaşanan bu son olay akıllara, “bu adamları kim veya kimler koruyor” sorusunu getiriyor.
Basın İlan Kurumunda ki FETÖ’cülerin temizlenememesi kamu vicdanının kanayan yarası olmaya devam ediyor. BİK içerisinde yuvalanan FETÖ’cülere yönelik acilen dur denmesi isteniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın terör örgütüne yönelik BİK’te mevcut bulunan FETÖ yanlısı isimlerle ilgili kamu vicdanını rahatlatması bekleniliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terör örgütlerine yönelik mücadelesi takdir görüyor.

Basın İlan Kurumunda ki FETÖ’cülerin temizlenememesi kamu vicdanının kanayan yarası olmaya devam ediyor. BİK içerisinde yuvalanan FETÖ’cülere yönelik acilen dur denmesi isteniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın terör örgütüne yönelik BİK’te mevcut bulunan FETÖ yanlısı isimlerle ilgili kamu vicdanını rahatlatması bekleniliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terör örgütlerine yönelik mücadelesi takdir görüyor.

ÇİMEN NEDEN GÖREVDEN ALINDI?

Basın İlan Kurumu yönetimi Fetullahçı Terör Örgütünün15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında FETÖ bağlantılarıyla gündemden düşmedi. Fetullahçı Terör Örgütüne dolaylı yollarla para aktaran Basın İlan Kurumu yönetiminden bazı isimler defalarca haber oldu ama haklarında çoğu kez herhangi bir işlem başlatılmadı. BİK çalışan Nail Duran 35 yılı dolduktan sonra emekli oldu. Duran tazminatlarını aldıktan sonra tekrara kurumu tehdit ederek kurumda danışman olarak çalışıyor. BİK Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Arslan ise terör örgütü üyeliğinden yargılanan Alaattin Kaya’nın sağ kolu olduğu iddialar arasında. Diğer yandan Fetullahçı Terör Örgütüne karşı mücadele vermiş bazı isimler ise Basın İlan Kurumunda hedef tahtasına konuldu. BİK Gaziantep Şube Müdürü Ömer Serdar Çimen akıl almaz şekilde kurum yönetimi tarafından görevden alındı. Devletinin her zaman yanında yer alan Çimen başarılı çalışmalarıyla dikkat çekmişti. Çimen’in Ak Parti’de Diyarbakır’da belediye başkan adayı olması, bir dönem ise il başkan yardımcılığı görevinde bulunmasından kaynaklı olarak BİK üst yönetimi tarafından görevden alındığı iddia edilmişti. Fetullahçı teröristlerle Basın İlan Kurumu arasında ki ilişkin deşifre edilerek bir an önce suçluların sanık sandalyesine çıkarılmaları isteniyor. Basın İlan Kurumu Gaziantep Şube Müdürlüğüne ise Ali Nuhoğlu atandı.

FETULLAHÇI TERÖRİSTLERE PARA NASIL PARA AKTARILDI?

Basın İlan Kurumu (BİK), resmi ilanlar ile kamu kurum kuruluşlarına ait reklamların, gazete ve dergilerde yayınlanmasına aracılık ediyor. BİK, gazete ve dergileri, dönemsel veya şikâyete bağlı olarak mevzuat ve Basın Ahlak Esasları kapsamında denetliyor. FETÖ çatı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Alaaddin Kaya ve FETÖ'den firari Hakan Şükür ile çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Ayrıca, Karaca'nın oğlunu yüzde 68 bursla, FETÖ'nün okulunda okuttuğu, oğlunu 17-25 Aralık'tan sonra da bu okulda okuttuğu belgelenmişti. BİK'in, FETÖ’nün Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere çok sayıda gazetesine 17-25 Aralık'tan sonra da resmi ilan parası verdiği ortaya çıktı. BİK Genel Müdürü Yakup Karaca ve Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin'in, FETÖ çatı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Alaaddin Kaya'nın gazetelerine 17/25 Aralık’tan sonra 3 milyon 400 bin lira aktarılmasına göz yumdukları belirtildi. Para aktarma işleminin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da devam ettiği iddia edildi. Basın İlan Kurumu kaynaklarından alınan bilgiye göre, Alaaddin Kaya'nın hapiste olmasına rağmen BİK üzerinde etki sahibi olduğu, Kaya’nın hala resmi ilan geliri elde eden 11 gazetesinin bulunduğu, bunların da Ankara, İzmir, İstanbul başta olmak üzere yurt geneline yayıldığı ve sahte tirajlarla devletten para sızdırdığı iddia edildi.

BİK YÖNETİMİ ÜZERİNİ KAPATTI

BİK çalışanlarının bir bölümü, bu bilgileri o dönem devletin üst düzey yetkililerine aktarmak üzere harekete geçti, ancak "gizli bir el" Basın İlan Kurumu yöneticilerini korumaya aldı. İhbar edilen bilgiler işleme koyulmazken, bu bilgiler Basın İlan Kurumu yetkililerine iletildi. Böylece Kaya’nın gazetesinin ilanının sessizce kesilmesi sağlandı. Devletin kasasındaki milyonların aktarıldığı Kaya’nın gazeteleri, Ankara’da yayınlanan ama kimsenin adını bilmediği Belde ve Olay isimli gazeteler... Kaya tarafından Zaman’ın 28 Şubat’ta kapatılma ihtimaline karşı 1998’de gizlice kurulan Belde ve Olay gazeteleri, uzun bir dönem boyunca naylon gazete işlevi gördü. Bayilerde kimsenin görmediği bu gazeteler gerçekte basılmıyor, dağıtılmıyor ve satılmıyordu. Ancak basılıyor, dağıtılıyor ve satılıyormuş gibi gösterilerek yıllarca resmi ilan paraları bu gazetelere aktarıldı. Kaya’nın hesabına her yıl devletten yaklaşık 2’şer milyon lira aktarıldı. Kaya’nın naylon gazeteleriyle ilgili iddialar ayyuka çıkınca 2012 yılında Belde ve Olay gazetelerine Basın İlan Kurumu tarafından "sözde" baskı ve tiraj denetimi yapıldı. Ancak denetim sırasında, Kaya’nın göstermelik bir matbaa makinesi koyduğu, gazetelerini burada basıyormuş gibi yaptığı ortaya çıktı. Denetim ekibi, kuruma bildirilen tirajdaki kadar gazetenin basılmasını isteyince Kaya’nın yaptıkları ortaya çıktı. 1000 adet gazeteyi bile basamayan matbaa patladı. Çevre matbaalarda zar zor basılan gazetelerin de sabah saatlerinde hurda kâğıt olarak satıldığı tespit edildi. Kaya’nın gazetelerinin her şeyi sahte çıkmış ve tutanak altına alınmıştı, ancak devreye giren Basın İlan Kurumu yönetimi, bu tutanaklara müdahale etti. Hazırlanan tutanakla, tüm bu olanlar yaşanmamış, Kaya’nın gazeteleri normalmiş gibi gösterildi. Kaya’nın patlayan matbaasını ve ortaya çıkanları ise BİK yönetimi kapattı.

GAZETELERİNİN ADINI DEĞİŞTİRİP GİZLENDİ

Kaya, Belde ve Olay gazetelerinin naylon olduğu ortaya çıkınca, Mayıs 2014’te iki gazeteyi birleştirip adını "Yedigün" yaptı. Masrafları daha da azalan Kaya, tek gazete üzerinden aynı parayı BİK'ten almaya devam etti. Sırtını Yakup Karaca, Cem Elçin gibi isimlere dayayan Kaya; dershane krizi, MİT krizi hatta 17/25 Aralık Darbe Girişimi’nden sonra bile devlettin kasasından para almaya devam etti. Resmi ilan kasasının başındaki en yetkili isimler Yakup Karaca, Cem Elçin ve İdris Armağan Çam, Kaya’nın parasının günü gününe ödenmesini sağladı. Kaya’nın gazetelerine 5 yılda ödenen 10 küsur milyon liranın 3 milyon 400 bin lirasının 17/25 Aralık’tan sonra aktarıldığı belirlendi. Kaya’yı ise, 2008’den beri Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı olan Adnan Ertem, 2010 yılında Genel Müdür Yardımcısı olan Yakup Karaca ve Cem Elçin'i görevde tutmaya devam etti. Bu arada Kaya, gazetesini ve birtakım malvarlıklarını Dursun Erkılıç ve Emin Özcan’a devretti. Ancak Dursun Erkılıç, Kaya’nın bir çalışanı olduğu için, bu satışın formaliteden öte bir durum olmadığını düşündürdü. Öte yandan, Kaya, 17/25 Aralık öncesinde patlak veren dershaneler krizi öncesinde Fehmi Koru ile Pensilvanya’ya gidip Gülen ile görüşen iki isimden birisiydi. Koru ve Kaya, Gülen’in bizzat kaleme aldığı mektubu Türkiye’ye getirmiş, dershanelerin kapatılmaması gerektiği yönünde mesajlar yer alan mektup uzun süre tartışılmıştı. O dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan, Gülen cemaatinden kendisine ıslak imzalı bir mektup gönderildiğini açıklamıştı. Dursun Erkılıç ise, bu "mektup" olayını, Kaya'nın gazetesi Belde'de imzasıyla haberleştirmişti.

KAYA YAKALANMADAN 1 GÜN ÖNCE NE OLDU?

BİK, kurum çalışanlarının ilan yolsuzluğuna ve FETÖ’cü yapılanmaya ilişkin bilgileri sızdırmaması için bilgisayarları olağanüstü titizlikle takip etmeye de başlarken Genel Müdür Yakup Karaca ve Cem Elçin tarafından çalışanların tehdit edildiğini ileri sürdü. Eğitimli ve konuya hakim kişiler kurumda pasif görevlere yönlendirilirken, yakın takibe alındı. Genel Müdür Yakup Karaca'nın kuruma, KPSS’siz olarak pek çok ismi aldığı görüldü. Bu bilgilere vakıf olanlar ise, kurum yöneticilerini korumaya aldı. Kurum yöneticileri, Kaya yakalanmadan 1 gün önce 18 Ağustos 2016 tarihinde tedbir olarak Kaya'nın gizli sahibi olduğu Yedigün gazetesinin ilanını kesti. (18 Ağustos 2016 tarih ve 2016/194 sayılı Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü kararı.) FETÖ'nün önemli isimlerinden biri olan Basın İlan Kurumu eski Yönetim Kurulu üyesi ve Zaman Gazetesi eski imtiyaz sahibi Kaya, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu kararından 1 gün sonra 19 Ağustos’ta Balıkesir’in Edremit ilçesinde yakalandı! Ayrıca, Kaya'nın, gazeteyi satıp kaçmasına da göz yumulduğu ifade edildi. Kaya'nın firardayken bile BİK'ten para gelmeye devam ettiği belirtildi. Kaya’nın paralel yapının elebaşlarından olduğu gerçeği güçlü bir şekilde dillendirilince Kaya, gazetelerini satıp yurtdışına kaçmayı planladı. Kaya, gazetesi Yedigün’ü milyonlarca liraya satarak kayıplara karıştı. Basın İlan Kurumu’nun bilgisi dahilinde gerçekleşen bu satış ve kaçış olayı BİK Genel Müdürü Yakup Karaca, Genel Müdür Yardımcısı Cem Elçin, Genel Müdürün kara kutusu ve Özel Kalemi Ufuk Bal, Bal’ın yardımcısı ve bacanağı Yunus Ateş, Muhasebe Müdürü Furkan Demircioğlu ile BİK İlan Hizmetleri Müdürü İdris Armağan Çam tarafından MASAK başta olmak üzere devletin ilgili birimlerine bildirilmedi.

KAFA KARIŞTIRAN SORULAR

Devletin resmi ilanlarının gazetelerde yayınlanmasını sağlayan Basın İlan Kurumu, valiliklerle birlikte yılda 550 milyon lirayı basına aktarıyor. Acaba bu paranın ne kadarı FETÖ’nün "gizli" gazetelerine gitti? Bilindiği kadarıyla sadece Kaya’nın 11 adet gizli naylon gazetesi vardı. Bunları BİK bilmiyor muydu, yoksa görmezden mi geliyordu? Ayrıca liyakate bakılmaksızın, BİK'te yeterince eğitimli olmayan insanların üst yönetici olması da dikkat çekiyordu. Basın İlan Kurumu (BİK), resmi ilanlar ile kamu kurum kuruluşlarına ait reklamların, gazete ve dergilerde yayınlanmasına aracılık ediyor. BİK, gazete ve dergileri, dönemsel veya şikâyete bağlı olarak mevzuat ve Basın Ahlak Esasları kapsamında denetliyor. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Basın İlan Kurumu'nun ilahiyatçı Genel Müdürü Yakup Karaca'nın, personeline, sokağa çıkmama talimatı verdiği ifade edildi. Genel Müdür Yakup Karaca’nın talimatıyla 15 Temmuz gecesi Basın İlan Kurumu personeline bir SMS mesajın atıldığı iddia edilirken, mesajda Yakup Karaca’nın onayı ve talimatıyla Basın İlan Kurumu İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker’in personelini işe gelmemesi yönünde uyardığı belirtildi.

İŞTE O MESAJ

Üst düzey yetkililerin FETÖ’yle irtibatı ve iltisakı tespit edildiği halde FETÖ’den hiçbir üst düzey yetkilinin görevden alınmadığı tek kamu kurumu olan Basın İlan Kurumu’nda FETÖ Borsası kurulduğu iddia edildi. Açıköğretim mezunu, FETÖ firarileriyle samimi resimleri olan Cem Elçin gibi kişilerin makam araçlarıyla gezip üst düzey yönetici yapıldığı, üniversite mezunu olmayan Mehtap Uğur gibi isimlerin teftişten sorumlu yönetici yapıldığı Basın İlan Kurumu’nda, FETÖ’cü üst düzey yetkililerin özenle korunduğunu ispatlayan yeni bir bilgi daha ortaya çıktı. İstanbul medyasının milyonlarca liralık resmi ilan trafiğini yöneten Basın İlan Kurumu İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker’in, Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzey görev yapan oğlu ve gelini Nermin Köşker'in, FETÖ bağlantısı nedeniyle görevden alındığını ve görevleri gereği Londra’da bulunan ikilinin yakalanarak yargılanma endişesiyle Türkiye’ye giriş yapmayarak Londra’ya yerleştiğini duyurmuştu. İddiaya göre, bu bilgi baba Mehmet Köşker’in bulunduğu makamın olumsuz etkilenmemesi için herkesten gizlendi.

MEHMET KÖŞKERLE İLGİLİ SORU İŞARETLERİ

Basın İlan Kurumu’nu örümcek ağı gibi saran FETÖ’cüler dur durmak bilmiyorlar. Kurumda üst üste bu konuyla ilgili olarak yaşanan olayların üzerine yeni bir skandal ortaya çıktı. Basın İlan Kurumu İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker oğlu ile gelini İçişleri Bakanlığı bünyesindeyken 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından görevlerinden ihraç edildiler. Oğul ve gelin yargılanma korkusu ile İngiltere’ye kaçarken BİK İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker ise görevine halen devam ediyor. İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile tüm yetkililerin bu skandal olayla ilgili olarak acilen çalışma başlatması kamuoyu tarafından bekleniliyor.

KİM, NİÇİN VE NEDEN KORUYOR?

İçişleri Bakanlığı bünyesinde görev yaparken 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından görevden alınan karı ve koca Basın İlan Kurumunun İstanbul Şube Müdürü Mehmet Köşker’in oğlu ve gelini çıktı. Basın İlan Kurumu’nda yıllardır örümcek ağı gibi hareket eden FETÖ’cüler tartışma konusu olurken, ortaya çıkan bu son skandal yaşananların tuzu biberi oldu. FETÖ Çatı Davasının önemli sanıkları arasında yer alan BİK eski Yönetim Kurulu Üyesi Alaaddin Kaya, kurum içerisinde FETÖ bağlantılı onlarca olayın aydınlatılmasında önemli rol oynamıştı. Çatı davası devam ederken BİK içerisinde ki FETÖ’cü teşkilatlanma defalarca haberlere konu oldu. Basın İlan Kurumu içerisinde ki ihanetçi guruba yönelik herhangi bir adım atılmazken yaşanan bu son olay akıllara, “bu adamları kim veya kimler koruyor” sorusunu getiriyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gaziantepgapgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.