GAÜN Fen Edebiyat Fakültesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonunda düzenlenen konferansta Prof. Dr. Bayraktar, Arap Baharı’nın, diğer Arap-İslam ülkelerinde Cumhuriyeti kurma çabası olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizim liderimiz bunu 100 önce görmüş, Cumhuriyeti ilan etmiştir. İslam Dünyasında çok erken kavrayan bir kavrayışla Cumhuriyeti ilan etmiştir. Cumhuriyet zannedildiği gibi akşam yatılıp sabah karar verilen bir rejim değildir. Sened-i İttifak, Tanzimat, Islahat Fermanı, 1. Meşrutiyet, 2. Meşrutiyet hepsi aslında Cumhuriyete giden merdivenlerdi, adım taşlarıydı. O nedenle Cumhuriyet sadece bir kadronun, bir kişinin isteğiyle oluşmuş bir rejim değildi. Elbette ki, lideriydi öngörülü davranmıştı ama sonuçta Cumhuriyet 100 yıl önce başlayan bir sürecin noktalanmasıydı.”

CUMHURİYETİN KALDIRIM TAŞLARI OSMANLI’DA DÖŞENDİ
Cumhuriyetin temel ilkelerinin hepsinin kaldırım taşının Osmanlı Dönemi’nde döşendiğini kaydeden Prof. Dr. Bayraktar, Kılık Kıyafet Kanunu’nu örnek göstererek konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhuriyet Kılık Kıyafet Kanunu’nu getirmiştir. Aslında bunu Sultan 2. Mahmut 100 yıl önce uyguladı. Yine Cumhuriyetin temel ilkelerinden eğitimde birlik. Osmanlı Devleti’nde medrese, yabancı okullar, misyoner okulları, kilise okulları ve mektep diye 4 tane birbirinden farklı ve birbirleriyle çatışan insan tipi yetiştiren eğitim sistemi vardı. Böyle bir eğitim sisteminde Osmanlı Devleti’nin milli birlik kurması imkansızdı. Çünkü misyoner okulları kendilerine göre insan yetiştiriyor. Medrese tamamen dini temelli, mektepler laik temelli insan yetiştiriyor. Azınlık okulları kiliselerinde kendi mantık ve felsefelerinde dünya görüşlerinde insanlar yetiştiriyordu. Oysa bunların hepsinin bir ortak çatı altında eğitim yapması lazımdı. Ortak insan, ortak vatandaş, duygu, düşünce hepsinin ortak olduğu insan tipi yetiştirmek lazımdı ki Osmanlı bunu çok erken kavramış medresede bu işin olamayacağını anlamış ve mektep açmıştı. Medreseye giden toplumun ancak yüzde 5’i, 6’sıydı. Diğer kalana nasıl eğitim verdirecekti ancak mektep denilen salt dini eğitim olmayıp Osmanlıcayı, bilimi, coğrafya, fizik, kimya, matematik, biyoloji gibi derslerin verildiği eğitim sistemine ihtiyaç vardı ve Osmanlı bu eksiği gördü ve mektepleri açtı.”

Prof. Dr. Bayraktar, Cumhuriyet’in 100 yıl önce Osmanlı Devleti’nde ateşi yakılan bir meşalenin noktalanması olduğunu vurgulayarak, “Süreç Cumhuriyetle tamamlanmıştır. Cumhuriyet, Türk yenileşme tarihinin noktalanmasıydı” dedi.