Çıkmaz'dan 25 Aralık Gaziantep'in Düşman İşgalinden Kurtuluşu mesajı

Bütün dünyanın kabul ve takdir ettiği üzere milletimizin mazisi şan ve şerefle doludur. Dandanakan, Malazgirt, Kosova, İstanbul ve Mohaç; şan ve şerefle dolu bu sayfalardan yalnızca birkaçıdır. Yüce milletimiz var olduğu günden bugüne, tarihin her devrinde ve bulunduğu bütün coğrafyalarda zulme tevessül edenlere hak ettikleri cevabı vermiştir. Bu cevap yeri gelmiş ülke genelinde topyekun, yeri gelmiş şehir şehir verilmiştir. Yaradana şükürler olsun ki Gazi şehrimiz de ülkemizin banisi Gazi Mustafa Kamal önderliğinde başlatılan bu vatan, bayrak ve namus savunması mücadelesinden kendi payına düşeni almış, varlığımıza kastedenlere gereken cevap verilmiştir.
Mondros Ateşkes Antlaşması uyarınca ilk olarak 15 Ocak 1919 tarihinde İngilizler tarafından işgal edilen Gazi şehrimiz, İngiliz ve Fransızların kendi aralarında anlaşmaları sonucu 29 Ekim 1919 tarihi itibarı ile Fransızların işgaline uğramıştır. Bütün bu işgaller süresince şehrimizi ve yakın yöreleri tasallut altında tutan işgalciler, en büyük desteği ne yazık ki yüzyıllarca millet-i sadıka olarak bildiğimiz ve bu minval üzere muamele ettiğimiz Ermenilerden görmüştür. Şehre giren her işgalci, Ermeniler tarafından |alkışlarla karşılanmıştır. Hatta işgalci kuvvetler arasında sadece Ermenilerden oluşan birliklerin dahi teşkil ettirildiği tarihi vesikalarla sabittir. Ermeni asker ve sivillerin yol göstericiliğinde işgalciler bu mübarek şehrin kadirşinas halkına ağır baskı ve zulümler uygulamıştır. Ama bu şehrin kahraman halkının hürriyete olan güçlü inanç ve azmini henüz müşahede etmediklerini bilmemekteydiler.
İşgaller devam ederken ilk azim meşalesini 23 Kasım 1919 da Cemiyet-i İslamiye öncülüğünde düzenlenen Büyük Miting yakmıştır. Takip eden süreçte zaten hazır bekleyen kahramanlar, üstlerine düşen kutsal rolü almak üzere birer birer tarih sahnesinde belirmiş; tarihi Türk’ün azmi ile bir kez daha ve yeniden yazmışlardır. İkinci meşaleyi 21 Ocak 1920 günü, henüz 10 yaşındayken, annesine saldıran Fransız askerlerine taşla karşılık veren Mehmet Kamil şehadeti ile yakmıştır. Şehadet makamıyla müşerref kılındığı bugünden itibaren Mehmet Kamil, Şehitkamil olarak Türk tarihine ve milletimizin gönlüne kazınarak ölümsüzleşmiştir. Bu olaydan yaklaşık iki ay sonra Fransızların ikmal yolu olan Kilis yolunu kontrolünde tutan ve düşmana defalarca saldırarak geri dönmeye zorlayan Mehmet Sait Efendi, 28 Mart 1920 de Elmalı Köprüsü’nde göğsünü düşman süngülerine siper etmiş; o da Şahinbey olarak şehitler kervanına katılmıştır. Bundan yine iki ay sonra da düşmana aman vermeyen Molla Mehmet, Şıhın Dağında hakka yürüyecek ve 24 Mayıs 1920 de Karayılan olarak, şehitler sultanı Hz. Hamza efendimizin kutlu sancağı altındaki yerini almıştır. Bilinen en yaygın örnekleriyle ifade ettiğimiz, burada saymakla bitmeyecek kahramanlık destanlarıyla süslü muhasaraya 6317 şehit verilmiş; ne toprağımızdan, ne de bağımsızlığımızdan ödün veremeyeceğimiz, tarih denen kara kaplı defterin sayfalarına kanla yazılmıştır. Tam 99 yıl önce Türk Milletinin karakteri ve
hürriyet aşkı; tüm dünyaya bu kez de Gazi şehrimizin kahraman halkından sadır olan kahramanlık destanıyla haykırılmıştır.
İstiklal ve hürriyet uğrunda mücadele edenlere selam ve rahmet olsun.
6317 şehidimizin her birinden yüce Rabbim razı olsun.
Bizleri şühedanın huzuruna anlı ak, yüzü pak çıkanlardan eylesin.
Gaziantepimiz’in düşman işgalinden kurtuluşunun 99. Yıl dönümü kutlu olsun..