“Türk milleti; üzerinde yaşadığı toprağı, namus bildiği vatanını korumak için verdiği mücadele ile tarih boyunca diğer milletlerde hayranlık uyandırmıştır. Dünyada şaşkınlık yaratan ve bir benzeri olmayan milli mücadele destanının en ateşli, en şiddetli ve en çetin döneminden biri Antep savunması olmuştur. Fransız işgalinde şehit olan 6317 Antepli kahraman; imkansızı mümkün görmüş, düşmanın mavzerine karşı yumruklarıyla dövüşme cesareti göstermiştir. “Vurun Antepliler namus günüdür” diyen Karayılan, “Kana kan, cana can isterim” diyen Ökkeş Ağa’nın oğlu Şehit Kâmil ve “Düşman cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez” diyerek şehit olan Şahin Bey, mermisi biten milletin çıplak elleriyle destan yazmasına öncülük etmiş, şanlı direnişin sembolü olmuştur. “Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum” anlayışı Anteplilerin sahip oldukları mücadele ruhunun en güzel ifadesidir. Bu mücadele ruhu bugün her Anteplinin yüreğinde ve zihninde canlılığını korumaktadır. Kahramanlığın ve cesaretin nişanesi olan Gazi ünvanlı tek şehir Gaziantep, mücadele ruhu sayesinde üretimin ve girişimciliğin en önemli merkezlerinden biri ve ülkemizin marka şehri olmuştur. Tekstilden gıdaya, makineden kimyaya hemen her sektörde ülkemizin lokomotif kenti olan Gaziantep, Türk sanayisinin en hızlı büyüyen şehirlerinden biri olmayı başarmıştır. Gerçekleştirdiği ihracat ile dış ticaret fazlası veren şehrimiz, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla yarattığı markalara güç katmakta, bu markalarla ülke sınırlarını aşarak dünya pazarlarında yer almaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle Gaziantep savunmasında toprağa düşen kahramanlarımız başta olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, Gaziantep’in 25 Aralık düşman işgalinden kurtuluş gününü kutluyorum."